Slovakya’da çok fazla kaleler ve şatolar var. Slovakya'daki en çok gezilen kalelerden Trençin kale bir tanesidir. Bayramlarda çok kalabalık olabilir.
Trençin kale, kaynak: #hradtrencin - İnstagram |
Trençin kale nerde?
Kale Slovakya’nın kuzey batı (Povazie) bölgesinde Trençin şehrindedir. Ülkemizde bu şehir en eski üç şehirden birisidir. Şehrin ortasında Vah nehri akmaktadır. Bu şehirde çok fazla kilise ve Yahudi sinagog dışında Roma Yazısı, Cellat evi ve Veba sütunu görebilirsiniz.
Kale altındaki kayada
Romanlar 179 yılında bir yazısı bıraktılar. Roma lejyonu o zamandaki Laugaricio
yerleşmede kış geçirdiler. Kayada ne yazdılar merak ediyorsunuz? ‘’İmparatorlar
ve Laugaricio merkezli ordunun 855 asker sayısındaki zaferi II Lejyon, M. V.
Maximianus, Legate II Yardımcı Lejyon tarafından yapılmıştır’’.
Günümüzde bu yazı hala aynı kayada duruyor sadece bu meşhur kaya etrafında bir hotel inşa edilmişti. Hotelin ismi Elizabeth ve içeri gidip yazı bakabilirsiniz.
Roma yazısı (https://visit.trencin.sk/rimsky-napis-na-hradnej-skale/) |
Şehir merkezinden kaleye doğru
yürürken hem Cellat evi hem de Veba sütunu görebilirsiniz.
Cellat evi, orijinal görünümünü koruyan Trençin’deki bu tipteki tek Rönesans binasıdır. Yaklaşık 1607 yılında bir taş binası olarak inşa edilmiş ve neyse ki herhangi bir önemli rekonstrüksiyondan etkilenmemiştir. Ahşap bir sundurmalı tipik bir şehir evi karakterine sahiptir. Ev, yaşam alanına, üretim bölümüne ve mutfağa bölündü.
Günümüzde burda üç küçük sergi görebilirsiniz. Biri, şehirli bir cellatın işini ve mesleğini dikkat çekiyor. Bir sonraki odada bireysel konular, Trençin ve çevresinde loncaların faaliyetlerini ve el sanatları geleneğini sunar. Son koleksiyon Kasaba halkının barınma, hijyen ve yaşamını ortaya çıkarıyor.
Cellat'ın evi |
Geçmişte de çeşitli Slovak şehirlerde büyük ölçekli salgınlar oluyordu. Yaz, 1710 yılında veba salgından dolayı, Trençin şehirin üzgün bir dönemdi. Şehir ortasındaki Kutsal Üçlü veba sütunu 4 tarafından dualar kaplıyor. Veba sütunu 1712’de Kont Mikulaş İlleshazy tarafından inşa edilmişti. Tüm yapının onarımı 1977 ve 1978 yılları arasında yapılmıştı.
Trençin şehirde Veba sütunu (foto: abfoto) |
Kalenin kısa tarihi
Akdeniz bölgesini, Baltıklar ve kuzey Avrupa’ya bağlayan eski ticaret yolları Trençin’in ve tüm Povazie’nin tarafından korunmasıö baskın özelliktir. Büyük Moravya döneminde bugünkü kalenin yerinde surlarla çevrili bir koy duruyordu. Günümüzdeki kale 11. yüzyılda sınır kalesi olarak inşa edilmiş. Günümüzde binaların eski alanlarında sergi ve Trençin Müzesi’nin çeşitli maruziyet konaklandı.
Kale serbest ya da rehberle gezdirebilirsiniz. birinci katta Ludovit’in sarayı, Barbora’nın sarayı ve rotunda görebilirsiniz. Gotik bir yapısı olan Ludovit’in sarayı, günümüzdeki görüntüne 20 yüzyılın ikinci yarısında düzenlendi. Sarayda 17’ci yüzyıldan 19’cu yüzyıla kadar tarihi dönem mobilyalarının yeni kurulmuş bir sergisi var. Barbora’nın sarayında ilk odası bütün kalede en büyük odasıdır. Diğer odalar yaşam alanı olarak hizmet verdiler.
Baroba'nın sarayında yenilendi bir oda, kaynak: #hradtrencin - İnstagram |
Benzersiz bir dört apsisli kat planı olan rotunda, Trençin rotunda’yı Slovakya’daki şimdiye kadar bilinen tüm merkezi binalardan ayırır.
16. yüzyılın
birinci yarısından kalan kışlayı ziyaret edebilirsiniz. Eğer gezmekte
devam ederseniz, kıtlıkta ortaçağ işkence aletlerinin kopyaları içeren
bir sergi görüp Trençin şehrinin tarihinin haksız fiil hukuk hakkında bilgi
alabilirsiniz.
Matuş’un kulesi, Trençin kalesi’nin baskın özelliğidir. 11. yüzyılı sonunda Romanesk tarzında inşa edilmiş ve 1270 civarında bir tuğla örtü
ile çevrip Gotik tarzda düzenlenmiştir. Şapel, yapının özel kutsal
yapılarından biridir. Dekorasyon, Gotik figürlü fresklerden oluşuyordu. Şapelin
ana altarın tabanının altında küçük bir kript (mezar odası) var.
Yaz kulesi, 1‘ci kat
sayesinde şapelin önünde bulunan yazlık terasasıyla bağlanıldı.
Alt avlu, birkaç sene önce hakla açıktı ama
günümüzde Trençin şehrini ve çevresinin eşsiz manzaralarını için de ödemesi
gerek. Eski zamanlarda top kalesi, Vah’dan geçen köprüleri korumuştur.
Korona virüsten önce düğün törenleri, tören etkinlikleri ve ara sıra sergiler
için kullanılmıştır.
Top kalesine kısa mesafede,
Türk genç Ömer’in güzel Fatima’ya olan sevgisinin efsanesinin bağlı olduğu bir aşk
kuyusu var.
Aşk hikayesi
Fatima, kale lordu Ştefan Zapolsky’nin tutsağıydı ve paşa Omar’ın onu kurtarması için Trençin Kalesi’ndeki sert kayaya kuyu kazması gerekiyordu (Kalede su olmadığı için çevrimdeki köylerden hizmetçiler su getiriyorlardı. Savaş zamanında kale susuz kalabilirdi). Arkadaşlarıyla birlikte üç yıl boyumca kazıldıktan sonra nihayet başardı.
Aşk kuyu https://sk.wikipedia.org/wiki/Studna_lasky |
Omar, Zapolsky’ya ilk bardak
suyu şu sözlerle uzattı: Zapolsky’nın suyunuz var ama kalbin yok. Omar serbest
bırakılan Fatima’yı kaleden at sırtında taşırken, peçesi bir kuş burnu çalısına
takıldı. Bu yer Zavoj (Peçe) olarak adlandırılan. Trençin’deki en
eski hanlardan biri burası, bugün Fatima restoranını olarak bulacaksınız.
Trençin müzesinde zamandan zamana maalesef bazı eserler
kayboluyor. Büyük ihtimalde onları Omar kendi intikamı olarak alıyor..
Kuyu hikayesi gerçek değil. 1530’ların
başlarında, kalenin Habsburg garnizonun askerleri ve kalenin tebaası onu
kazmaya başladı. Neredeyse 40 yıl sürdü. Kuyu inşaatı Alexei I. Turzo’nun
palatine altında tamamlandı. Kuyunun derinliği yaklaşık 80 metredir, ancak yeraltı
suyu değil yağmur suyudur.
Kaleye evcil hayvanları da
getirebiliriz, sadece mayıs ve ağustos aylar arasında yasakları var.
O dönemde kalede şahinin performansların gerçekleşiyor.
Žiadne komentáre:
Zverejnenie komentára